TANSEL ÇÖLAŞAN ve ÜMİT KOCASAKAL,
27 MAYIS KONUSUNDA BİRLEŞİYORLAR
Mehmet Arif Demirer
ANAYURT Gazetesi, 5 Haziran 2018
Tansel
Hnm, ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği Başkanı, Av. Prof. Dr. Ümit Kocasakal ise
İstanbul eski Baro Başkanı.
İkisi de
27 Mayıs Darbesini ‘DEVRİM’ olarak tanımlıyor. Aradan 58 yıl geçmiş, hala daha
tanımlarda anlaşamıyoruz. Darbeciler bile 27 Mayıs’tan sonra ‘İHTİLAL’
sözcüğünü kullanmışlardı.
Türkiye,
1960 yılına Erken Seçim beklentisi ile girmişti.
CHP Genel
Başkanı İnönü, 14 Ocak 1960 tarihli Cumhuriyet Gazetesinin manşetinde verilen
beyanında, Menderes’e sormuştu: “1960’ta Seçim var mı yok mu?”
Bir ay
sonra Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde yaşanan olaylar sonucu ülke, seçim
ortamından çıkmış, 100 gün sonra gelecek darbeyi konuşmaya başlamıştı.
Yeşilhisar
olayları ayrıntılı bir şekilde incelenmeden 27 Mayıs’ın Darbe mi, yoksa Devrim
mi olduğunu anlamak mümkün değildir. Bu konuda 27 Mayıs, Masallar ve Gerçekler başlıklı kitabımın Yeşilhisar
Olaylar Eki’nde (Sayfa 673 – 714) gerekli bilgi ve belgeler verilmiştir.
Ben, 2012
yılında yayımladığım 720 sayfalık 27 Mayıs kitabımla konuya son noktayı koymuş
ve çeşitli yazılarımda “27 Mayıs masaya yatırılmaz ve eksiksiz bir
değerlendirme yapılmaz ise, Türkiye için hayati önemi bulunan CHP – DP (eğer
2002’de AKP’ye yönelen seçmenler geri gelir ve partiyi diriltirlerse) büyük
koalisyonu kurulamaz” diye görüşlerimi açıklamıştım.
Bugün
Merkez Sağ seçmenleri ile Merkez Sol seçmenlerinin Orta’da buluşamamalarının
nedeni 27 Mayıs’tır.
Bu durumu
dikkate alarak bu iki seçmen kitlesinin 14 Mayıs 1950 seçim sonuçlarında
yakınlaştırmaya çalışıyorum. Bu yakınlaşmanın anahtarı, 14.5.1950’de iktidarı
devredenin de devir alanın da Cumhuriyetçi Demokrat olmaları ve her iki
partinin de Milli Dış Politikaya inanmış bulunmaları idi.
27 Mayıs
Türk siyasi hayatında ne kadar olumsuz bir olay idi ise, 14 Mayıs da o kadar
olumlu bir gelişme idi.
Maalesef,
böyle başarılı bir seçimle başlayan on yıllık DP İktidarı, 27 Mayıs 1960’ta
askeri bir müdahale ile sona ermişti.
SONSÖZ:
Siyasi hayatımızda bu kadar önemli bir yeri olan 27 Mayıs 1960 hakkında 58 yıl
sonra “Ne idi, ne değildi?” sorularına cevap bulamıyor olmamız Türkiye’nin
ayıbı ve kaybıdır.
***
3 HAZİRAN
2018 FENERBAHÇE KONGRESİ
Yirmi
küsur bin delege, yirmi bin yedi yüz otuz altı geçerli oy ve Ali Koç’u tercih
eden 16 092 delege (Fenerbahçe üyesi). Bu on altı küsur bin kişi, Aziz
Yıldırım’a “Yeter Artık” dedi, Ali Koç anlamlı bir konuşma ise kendisine
teşekkür etti.
Aziz
Yıldırım, yirmi yıllık başkanlık döneminde, gerçekten çok büyük başarılara imza
atmış, 3 Temmuz 2011 tarihinde şike suçlaması ile başına gelenlere dimdik karşı
durmuştu.
Bu
kongreden çıkarılacak dersler:
3 Haziran
2018 kongresi, tıpkı 14 Mayıs 1950 seçimlerinde olduğu gibi medeni bir şekilde
sonuçlanmıştır. Başkanlığı devreden de devir alan da FB’lidir.
27
Mayıs1960’ı örnek alarak şunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe’de başlayan yeni
dönem, 1950 – 1960 arasında yaşanan yanlışlar gibi birtakım talihsiz olaylarla
etkilenmeden sürdürülmelidir. 27 Mayıs’ın sonucunda Türkiye 12 Eylül’e
sürüklenmiştir. Fenerbahçe’de benzer olaylar yaşanırsa
kaybeden Fenerbahçe olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder